|
R. Ferri / L'angelo, la morte e il diavolo, detail
|
|
|
Üç
Paragrafta Türkiye
Pedagojisi
H.
İbrahim Türkdoğan
Çocuklarınıza
her an
taciz ettiğinizi biliyor muydunuz? Bu soru sizi delirtecektir,
kolektif panik atakla soruyu soran karşısında, onu imhâ etme
istenciyle, titreyeceksiniz. Sizi görüyorum!
Çocuklarınızı kendi
dünyanıza yönlendirmekle onların ruhunu teslim almış
oluyorsunuz! Tırnakları kültürle
törpülenmiş parmaklarınızı
kasaptan aldığınız taze ete sokarken tattığınız yumuşaklığı
anımsatır bu ruh! Ne kadar da narin ve ne kadar da arı: Saf et,
saf ruh! O küçük bedenlerin
büyük ruhlarını keyfinize göre
şekillendirip biçimlendirmekten haz aldığınızı kabul
etmeyecek
kadar iki yüzlü ve korkak olduğunuzu biliyorum.
Biçimlendirip
askere
yolladığınız, imam ya da devlet onayıyla evlendirdiğiniz,
polis, jandarma, hacı-hoca, memur, subay, solcu, sağcı vb.
olmalarıyla gurur duyduğunuz, ulusal, dinsel, geleneksel, cinsel
kimliklerle kuşatıp kendinizin oluşturduğu sokaklara saldığınız; sanki bu
yaptıklarınız “bir şey”
değilmiş gibi “başlarına bir şey gelince” ağlayıp
sızlamalarınızla cezalandırdığınız; sızlamalarınızın
onlara uyguladığınız eğitimin sizde yarattığı vicdan azabı
olduğunu anlayamayarak, anlasanız da kabul edemeyerek
suçladığınız
insanlar evlatlarınızdır. Siz onları rollerle
görevlendirdiniz,
onlar da kendi evlatlarını ve böylece yarattığınız toplum
adındaki kâbus sizin kendi eserinizdir. Sizler şiddetin
yaratıcıları, uygulayıcıları ve mağdurlarısınız.
Sonra
başlarınızdaki insanların sizlerin kopyası olduğunu
memnuniyetle unutarak sokaklara dökülüp
“çocuklarımıza yaşam
hakkı, özgürlük ve ekmek
istiyoruz” gibi yavan sözlerle
bağırırken bu hakkınızı kendinizin
öldürdüğünü
göremeyecek kadar da körsünüz.
“Tecavüzcüler ve tacizciler
cezalandırılsın” gibi azgın yaygaralarınız ise kendi taciz ve
tecavüzlerinizi yüzünüze
çarpıyor. Aynı dinin, aynı dilin,
aynı zihniyetin, aynı psikolojinin ve aynı terbiye ve aynı
eğitimin ürünlerisiniz, her biriniz bir
ötekinin aynasıdır.
|
|