Atom Heart Mother ve Çirkin Ruh

H. İbrahim Türkdoğan

image6

Hhaahaba ababbaba ratata aratataa ratata rataataa, dehşetinle değil, hışmınla gel ve kanımı akıt, uçur beni, raaaa taaa ratata ratata, sütsüz göğüslerinle gözdağı verme cesur aklıma, dehşet çeşmesinden akan gözyaşlarımı içemezsin, aklım hışmımdır, bilesin, korkum çiğnenmiş topraklarda gübreleşmek değil, altına dönüşmektir  ah ratatita ratatita, oohohoho, ratatita gooo bassa ratatati, göz yaşlarım dehşetle gübreleşmektedir, hangi dilden konuşsam, ah, ahaha, ah bağırışlarım, uzat bana süt akmayan göğüslerini, yakın gel ve akıt içime kanlarını, uçan sinekler görüyorum, her biri bir ejderha büyüklüğünde, büyülü sesleri var, kent sakinleriyle yer değiştirmekteler, gübreyle yıkanan insanlar, at nalı takan adamlar, sırtlarında katır taşıyan kadınlar, kalplerini görüyorum sineklerin konakladığı gübrelerde, gübrelerde çiftleşen vajinalar ve penisler, her biri Kafka'nın kahramanlarını ipe götürecek cehalete sahiptir. Evet cehaletin sahibi var: Ratatata bassasimo ah, ratata, ahaha, bamba bamba ahaha, atom kalpli anneler, at nalı takmış adamlar, göğüsleri sarkmış genç kızlar, çükleri kalkmayan genç oğlanlar, ne desem boştur, boş laftır, ratatio ratata -işte. 

image6

Söyleyemem, söyletemezsin, irinler kusan penisler, irinler yutan vajinalar, bir insan resmidir görüyorum meydanlarda, bir insan değil, İnsan resmidir bu -işte İnsan. Roti rotatita, tekin olmayan bir dünya ve bu dünyada olmak. Kahvaltı çayımı sinek ruhlu adamlar ve penis ruhlu kadınlarla içmekteyim, gel, dehşetinle değil, hışmınla gel ve akıt kanlarımı, akıt kanlarını içime. Kilisenin soğuk duvarlarına kalın kalçalarını yaslayan genç rahibelere nasırlı ayak parmaklarını yalatan 90'lık papazlar görüyorum, çarmıha gerilmiş İsa ağlayarak seyrediyor, kirlendiğini sandığı rahibelere değil, papazın hazzını kıskandığı için, kanayan ayaklarını milyonlarca Hıristiyana yalatmak az gelirmişçesine. Büyük bir egoist, egoistliğinde eşsiz, diğer peygamberler çıraklarıdır onun, kötü öğrencileridir. Tilkiye akıl veren, tilkiye yol gösteren İsa, babasına ilk ihanet suçunu işleyendir. Bir bağırsak sesinden neyi fazla, nedir gizemi, milyonları ardında sürekleyen? Sahibi olmalı cehaletin! Dişi ruhludur, bundandır penisini kullanamayışı. Babasına gelin giden ilk dünyevi varlık. Tatlı sütlerin fışkırdığı penisin tek sahibine. İçindeki Sezar'ı yaşayamayan, yaşayanları yargılayan, pamuk ruhlu gözükmeye çalışan, babası tarafından iğdiş edilerek tecavüz edilen ilk dünyevi-semavi varlık. Peygamberlerle sevişme sanatını gübrede didişerek öğrendim: Her peygambere gidişimde belime siyah kamçı bağlamayı esirgemedim. Nietzsche'den, herkesin ağzında sakız olmayı başaran şu Sezar huylu İsa'dan söz etmiyorum. Gübreyi yiyeceksin ya da yedireceksin diyen kötülüğün kralından sözediyorum. Ohrata ratatati. Atom kalpli anneler oturmuş büyük kalçalı kıçlarıyla sineklerin seviştikleri gübreye. Ratata, ratata, aratatatita. Varlığın sıcak kucağıdır orası tüm insanlığı kapsayan. Dehşet yaratan bir canlılık ve kadınla erkeğin nihai bütünlüğüdür. Varoluş insanın seçimi, beğenisi, kendi belirlenimi değildir, insan varoluşun içindedir; tiksindirici bir rastlantı sonucu yaşamın içine fırlatımış bir moleküller toplamıdır. İçinde iyiyi ve kötüğü barındıran, koşulların egemenliğine ve ruhsal yapısına bağlı olarak, her ikisini de yaşayan çirkin bir böcektir, koskocaman, devasa, küçük çocukların büyük kâbusu. Onun iyiliği bile kötülüğündendir, kötü (biri) olarak iyiden haz alma şehvetine sahiptir.

image6

Akıllı ile deli arasındaki fark: Deli akıllının aptal olduğunu bilir, akıllı ise delinin dahiliğinden habersizdir. Platon, Sinoplu Diyojen için "çıldırmış Sokrates" terimini kullanmıştı. Bununla Diyojen'i gönlünden gelmeden öven Platon, Sokrates'i de aşağıladığının farkında mıydı acaba? "Kötü" denilen bir diktatör ile "temiz kalpli" denilen bir peygamberi birleştiren nedir? İkisinin de akıllarına tutsak olmalarıdır. Biri iyinin, diğeri kötünün tutsağıdır. Ayrıca biri için iyi olan diğeri için kötüdür. Nasıl gülmeyeyim, nasıl delirmeyeyim, nasıl didişmeyeyim çıplak bedenimle çamurlarda. Ne yapmalı? Aklımı elime alıp öldürmeli miyim? Yoksa onu gübreye mi gömmeliyim? Tutsak vajinaların veremediği görkemli çirkinin sımsıcacık gübreye? Yoksa Rimbaud gibi çöle mi soksam kafamı? Artaud gibi coşkuya mı taşısam aklımı? Yaşayan bir mumya olmaktansa sınırlarını yitirmiş bir coşkuda kendini kaybetmek elbette büyüleyicidir. Sınır tanımayan özgürlük! Var mı böyle birşey? Tanrı varsa, o da vardır. Ancak ben ikisinin de olmadığını duyumsuyorum, ikisinin de olmadığını yaşamaktayım. İkisi de kestirmeden ölmektir, kısa yoldan.

Dilin bittiği yerde susmak gerekirmiş, oysa ben dilimi çoktan bitirdim, dilimin üstündeyim, sözcüklerin gerçek olmadığına idrak ettikten sonra dillenmeye başladım zaten, bundandır kendi dilime yabancılığım, bundandır dile yabancılığım, bundandır anlaşılmazlığım. "Sözcüklerin bir anlamı olduğunu sananlar, domuzdurlar" demişti Artaud. Eklemek gerekir: Sözün egemenliğinde yaşayan bu domuzlar, akıllı bile değildirler. Bir sözü sonuna kadar düşünebilecek psikolojik cesareti gösterebilseler, o sıcak vajina gübresini terkedip kendilerini yeniden doğuracaklar. Boş konuşuyorum, boşuna konuşuyorum, kendimi bile aldatamıyorum. Her sözcük soğuk bir penisin sıcak bir vajina arayışıdır. Ben bu işte yokum. Gübreye her girişim, bir an önce çıkış yapma isteğimdendir. Ben hiç bir işte yokum. Ben yokum.

Nedir yok'un etkinliği, derecesi, şiddeti? Hışmı nedir? Bir değer midir? Yok'a kim değer verir? Yok'un değerini kim belirler? Her değer bir içerikse, yok'un içeriği yoktur yani kendisidir.

image6

İncil'de varlık acısını okumaktayız: Süleyman ve Eyüp gibi protagonistler isyancıdırlar. Kiliseye bu duygu yabancıdır, Ortaçağ Hıristiyanlığında hiç yok, modern Hıristiyanlıkta oturaklı yeri vardır. İslam bir bütün olarak buna yabancıdır. Neden? Çünkü İslam Varlık unutmuşluğunda ölen tek dindir, çünkü İslam yaşamdan hiç anlamayan tek inançtır. İslam, açık söylemek gerekir, tam bir cehalettir ve dünyadaki ölü öğelerin mekânıdır. Dünyasal acıyı tanımaz, bilmez, tad(a)maz. Dünya'ya tamamen yabancılaşmayı başaran tek dindir. Nihilist tuzağın asla çıkışı olmayan dibinde ikâmet edendir. Yok'tan payını alamadığı için varlıkla sevişemeyendir. 
Gübreye girilmeli, girmeli, didişilmeli, sütsüz göğüslerden akacak kanları hayal etmeli, tüm erkekleri doyuracak kadar. Ve tüm kadınlar için iksir tüküren penisler hayal etmeli. Kutsal ile müstehcenin nihai evliliğini kutlamalı. Ve kutluyorum. Ejderha-sineklerin didiştikleri gübreyi yalın ayaklarımla yeniden yoğuruyorum, tepiniyorum zonklayan ruhumun eşliğinde. Tepinmelerim bana bozkırlardan miras kalan panterin kalp atışlarıdır. Deliliğim Kendi'mi yaratmaktır, akıllılığım deliliğimi yaşamaktır. Oharita ratatata masatati. 

image6